gerigeldik

Önce, bu chat de neyin nesi diye başlar çoğunlukla sanalla ilk temas.. yada bir arkadaşınızdan duyarsınız. şu sınırlandırılmış maddesel dünyamızda artık iletişimde rekorlarının kırıldığı, sınırtanımaz bir sanal dünyanın çekiciliğinin keşfine duyulan sabırsızlığı hissetmeye başlarsınız içinizde.. yada eşinizin dalıp gittiği bu aleme tepkisel girersiniz öylesine... Sonraaaaaaa:
Bu sanal spiralin içinde tek yön ilerlemeye başlarsınız, dönüşün neresi olduğunu kestiremeden.. ve belki zihninizden şu düşünceler akmaya başlar:
Adı sanal iletişim, mantığınızın belirlediği sınırlara parmaklarınız direniyor, direnen aslında içinizdeki arayış; bazen bir yudum sevgi, bir anlık mutluluk, bir güven veren söz, bir teselli. Atılan her adım bir sonrakini tetikliyor, hep daha fazlasına duyulan istek bazen mantığınızla cebelleşiyor..............

diye devam eden bir yazı yazmıştım bir zamanlar.. iletişimde böylesine bir çekim yaşanırken, derinliğine hayatımıza giren diğer boyutunu da gözardı etmemek gerekir..
gerçekten de internet artık her türlü bilgiye ve en doğru bilgiye ulaşmada hız rekorlarının kırıldığı uçsuz bucaksız bir kütüphane, bir eğlence merkezi, bir eğitim arenası, etkili bir uzmanlaşma aracı şeklinde daha da çoğaltabileceğimiz özellikleri birarada barındıran büyüleyici dünya... en gerçekçi sanal sanalın öyle sanıldığı gibi sanal olmadığını hepimiz biliyoruz artık..
Sanırım tek sorun herşeyin fazlasının zarar olduğu gibi internet başında geçirilen zamanın da olumsuz etkilerinin olduğu.. bu etkileri minimuma indirgemek için sanalı maksimuma çıkarmamalı hiç bir zaman..
keyifli sanallar herkese...

Derya, çok etkilenmişsin bir şeylerden..
dur şöyle soluklan biraz.. kafemize geçip bir kahve al.. arkana yaslan kendini dinle ve hiçbir şeyi gereğinden fazla ciddiye almaman gerektiğini düşün..
rahatlarsın.. çok germişsin kendini..

evet yüzyüze olmak lazım aslında

pazartesiyi beklemek zorundayım umarım fazla sinirlenmeden halledebilirim