2. sayfa (Toplam 14 sayfa)
Gönderilme zamanı: 22 Oca 2007, 20:33
gönderen Ati10
çok haklısın esengül,
bu son derece kötü bir görünütünün güzel bir örneği oldu..
ve hislerim öyle söylüyor ki, bu genç gibi daha binlercesi var gençlik döneminlerini bir boşluklta, yoklukta, belirsizlikler ve ilgisizilikler içinde geçiren..
boşluklar zamanında kişinin kendisi, ailesi ve çevresi tarafından doldurulamadğında devreye boşlukları dolduracak kan emiciler giriyor maalesef..
bu örnek de ortaya bir kez daha koydu ki, gençlerimizi ilgiden yoksun bırakmamaılıyız.. onlara değerli olduklarını her fırsatta hissetirmeliyiz.. toplumun dışına itilen ve kendini değersiz hisseden amaçsız bir gençlik topluluğuna asla ortam hazırlamamalıyız..
bunlar şu an aklımdan geçenler..
Gençlerimizin başka hangi porblemleri var? evet düşüncelerinizi bekliyoruz arkadaşlar..
Gönderilme zamanı: 22 Oca 2007, 20:52
gönderen Ati10
yine çok hassas bir noktayı yakalmışsın esengül..
gerçekten de bir kültür erozyonu yaşanıyor.. değişim hızlandı. internet ve cep telefonlarımızın hayatımıza girmesiyle iletişim ve etkileşim kolaylaştı ve değişim hızlandı.. olumlu olduğu kadar bu değişime hazır olmayan bir toplum yapısı için olumsuz etkilerinin de ortaya çıkmaası kaçınılmaz gibi..
Gönderilme zamanı: 23 Oca 2007, 01:05
gönderen ozan1705
Ben her şeyden önce çocuklarımızda okul öncesi terbiye ve eğitimin (aile eğitimi) ne kadar sağlam temellere dayandırılarak verilirse, çocuğun okul ile birlikte,arkadaş,çevre gibi kontrolü ilerleyen yıllarda dahada zorlaşan bir ortamda yere dahada sağlam basabileceği kaanatindeyim.
Bu sağlam temellerin en başında mannevviyat gelmektedir.
Her şeyden önce çocuğumuza, ALLAH korkusunu, 'O'nun merhametini,sevgisini,lütfunu ,keremini çocuklarımıza aşılamalıyız...
Yalan söylemenin ayıp ve çirkin olduğunun yanında,günahta olduğunu,
alkol'ün ,uyuşturucu kullanmanın vücuda zararlarının yanında bunları kullananlarında ALLAH katında iyi bir kul olamayacağı bilincini hem okul öncesi hemde okul sonrası yıllarda çocuklarımıza aşılamalıyız.
Tabii bunları yaparken her şeyden önce kendimiz yalan söylememeli,alkol ,uyuşturucu ve benzerleri gibi kötü alışkanlıkları yapmamakta israrcı olmalıyız...
Çocuklarımızın bu yönde temelini ne kadar sağlam atmış olursak,ilerde karşısına çıkabilecek bütün kötü alışkanlıklar ve kötü çevreye karşı dahada dirençli olmasına vesile oluruz...
Unutmayalım ki ,kötü çevre,kötü toplum fertlerden ve aileden başlar, biz bu toplumun fertleriysek, aileyle bu tolumu bizler oluşturuyorsak...önce aynaya bakalım kendimize...sonrada ailemize, bakalım ki; ilerde vah vah tühhlerle iş işten geçtikten sonra çevreden ve toplumda kusur aramayalım...
saygılar
Gönderilme zamanı: 23 Oca 2007, 08:27
gönderen benderya
Ati10 yazdı:yine çok hassas bir noktayı yakalmışsın esengül..
gerçekten de bir kültür erozyonu yaşanıyor.. değişim hızlandı. internet ve cep telefonlarımızın hayatımıza girmesiyle iletişim ve etkileşim kolaylaştı ve değişim hızlandı.. olumlu olduğu kadar bu değişime hazır olmayan bir toplum yapısı için olumsuz etkilerinin de ortaya çıkmaası kaçınılmaz gibi..
çok haklısınız arkadaşlar kültür erezyonu yaşıyoruz,bunda internet en büyük etken bece de,teknolojiyi gereği gibi kullanamıyoruz ne yazık ki özellikle gençler bazı şeylere o kadar çabuk ulaşabiliyorlar ki...bunun avantajı yanında dezavantajı da çok.gençler kolay ulaşabildiği gibi,gençlere de başkaları kolay ulaşabiliyorlar internet sayesinde. aile çok önemli evet ama genel olarak suç işleyen gençlere baktığımızda zaten parçalanmış aile çocukları olduklarını görmüyor muyuz? anne babalar çocukları için pek çok şeye katlanmak zorundadırlar ya,buna birbirleri de dahil...hemen boşanma yoluna gidilmemeli daima evlilikler düzeltilmeye çalışılmalı çocuklar için diyorum ben.görüyoruz bakın neler oluyor,yazık değil mi çocuklarımıza,gençlerimize? onları boşluğa,belki de sevgisizliğe düşürmeye ne hakkımız var?

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2007, 00:05
gönderen xxl55
ati hocam, esengül ,derya,ozanım ve ismet hocam burdaki gençliğin sorunları ile ilgili yazılarınızı okudum gerçekten çok güzel konulara değinmişsiniz her akrş farklı farklı sorunlardan bahsetmiş hepinize teş. ediyorum
bende konya İl Emn.Müd. geçnlik ve çocuklar için çocuk ve suç yazısını buraya taşımak istedim
Çocuk Kimdir ?
Tam ve sağlam olarak doğduğu andan itibaren rüştünü ispat edinceye kadar ki hakiki şahıstır.
Çocuk Ve Suç:
Çağdaşlaşma yolunda ilerleyen Türkiyemizde kimi zaman çocuklarımız suç işlemekte veya işlenen suça ortak olmaktadır.
Çocukları Suça Yönlendiren Nedenler
Ekonomik ve Sosyal Nedenler.
Düşük Eğitim, Öğretim ve Kültürel Nedenler.
Aile İçi Boşanma veya Ölüm.
Aile İçi Geçimsizlik ve Şiddet.
Kazanç Elde Etmek İçin Organize
Suç Grupları ve Ailelerin Suça Yönlendirmesi.
Madde Bağımlılığı.
Yanlış Arkadaşlık ve Özenti.
Çocuklar ana-baba elinde Bir emanettir.
Kalbi kıymetli Bir cevher gibi temizdir.
Mum gibi her şekli alabilir.
Bütün Yazı ve şekillerden uzaktır.
Temiz bir toprak gibi olup Hangi tohum atılırsa büyür.
İyilik tohumu atılırsa dünya Saadetine kavuşur.
Gazzali
HER ÇOCUK
1)Sevgi, şevkat ve anlayış görme hakkına
2)Yeterli beslenme ve parasız eğitim görme hakkına
3)Oyun ve eğlence hakkına
4)Yardım görmede öncelik görme hakkına
5)Kendi bedenine sahip olma hakkına
6)Kendisini ilgilendiren konularda görüş bildirme hakkına sahiptir.
SEVGİLİ ÇOCUKLAR
Tanımadığın kişilerden para ve hediye alma
Yabancı kişilerle herhangi bir yere gitme!
Yardım talebinde bulunan yabancılara yardımcı olurken dikkatli ol!
Evde yalnız kaldığında tanımadığın kimseye kapıyı açma!
Issız parklar, yollar ve yerlerden uzak dur!
Telefonda yabancı kimseye bilgi verme!
Toplu olarak oynayan çocuklardan ayrılma ve tek başına oynama!
Takip edildiğini hissettiğinde,
büyüklerinden yardım iste ve bu durumlarda
ıssız yerlere değil ve kalabalığa doğru git!
Tehlikede olduğunda bağır, kaç ve kendini müdafaa et!
Sana zarar vermek isteyen kişilere iyi bakıp onları teşhis et ve araçlarının plakasını al!
Kendine ve arkadaşlarına bir şey yapıldığında derhal ailene ve polise haber ver!
SEVGİLİ GENÇLER
Ergenliğe atmış olduğun yeni adımdan dolayı vücudunda ve ruhsal durumunda bazı değişikliklerin olması çok doğaldır.
Ergenliğin vermiş olduğu heyecan ve değişen arkadaş çevresi nedeniyle kabul görmek adına farklı arayışlara girme.
ARKADAŞLARINI İYİ SEÇ!...
Zararlı alışkınlıklar (sigara, alkol, uyuşturucu gibi) edinmiş olan arkadaşlarının seni peşinden sürüklemesine izin verme!
Sorunun ne olursa olsun bunu mutlaka ailenle paylaş, onların tecrübesine güven ve tecrübelerinden faydalan!
Yasa dışı örgütlerin seni yalanlarla kandırıp belli bir örgütün üyesi yapmalarına izin verme!
SEVGİLİ ANNE BABALAR UNUTMAYIN!
EĞER BİR ÇOCUK
Eleştiri ortamında yaşarsa,Suçlamayı öğrenir.
Düşmanlık ortamında yaşarsa,Dövüşmeyi öğrenir.
Alaya alınırsa,Utangaç olmayı öğrenir.
Utandırılırsa,Suçluluk duygusunu öğrenir.
Hoşgörü ortamında yaşarsa,Sabırlı olmayı öğrenir.
Teşvik edilirse;Kendine güvenmeyi öğrenir.
Övgü ortamında yaşarsa,Takdir etmeyi öğrenir.
Adil bir ortamda yaşarsa,Adaleti öğrenir.
Emniyet içinde yaşarsa,İnsanlara güvenmeyi öğrenir.
Tasvip görürse,Kendisini sevmeyi öğrenir.
Dostluk ve benimseme ortamında yaşarsa
Dünyada sevgiyi bulmayı öğrenir.
SEVGİLİ ANNE VE BABALAR !
Eğer çocuğunuz sebepsiz yere durgun ise
Eğer Çocuğunuz sebepsiz yere heyecanlanıyor ve ağlıyor ise
Eğer çocuğunuz farklı davranışlar sergiliyorsa
Eğer çocuğunuzun dersleri iyi iken notları birden bire düşüyorsa, devamsızlığı artıyorsa
Eğer çocuğunuz eve geç gelmeye başlamış ise
Eğer çocuğunuz sebepsiz yere sinirleniyor sağa sola zarar veriyorsa ve kardeşleri ile geçim problemi var ise
Eğer Çocuğunuzun cebinde verdiğinizden fazla para mevcutsa ve fazla para harcıyorsa
Eğer çocuğunuz telefonla uzun süreli konuşuyor ve telefon faturası kabarık geliyorsa
Eğer çocuğunuzun elbiselerinde bally' i andıran lekeler mevcut ise
Eğer çocuğunuzun kollarında jilet izleri ve çizikler var ise
ÖĞRETMENİNE, PSİKOLOGA, PSİKİYATRİSTE
İL SOSYAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ
AİLE DANIŞMA ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZİNE (351 12 27-351 44 52)
VEYA ÇOCUK POLİSİNE (322 28 77) MÜRACAAT EDİNİZ.
ÇOCUKLARIMIZI MİLLİ VE AHLAKİ DEĞERLERE GÖRE YETİŞTİRELİM.
ARKADAŞLARINI TANIYALIM, BİZİMLE HER KONUYU PAYLAŞMALARINI SAĞLAYALIM.
ÇOCUĞA YATIRIM GELECEĞE YATIRIMDIR.
ÇOCUKLAR DİKKAT !
Kötü niyetli ve tehlikeli insanlar her yerde olabileceğinden tanımadığınız insanlarla konuşmayınız,
verdikleri bir şeyi almayınız.
Issız yerlerde, yıkıntı veya terkedilmiş binalarda tek başınıza oynamayın.
SEVGİLİ ÇOCUKLAR
Kardeş, anne ve babayı seçemezsiniz ama arkadaşlarınızı kendiniz seçebilirsiniz.
Başarılı olmanız için çok çalışmanız ve arkadaşlarınızı iyi seçmeniz gerekir.
Bazı insanlar birlikte düşmek için başkalarına tutunurlar.
Sende en iyi neyse arkadaşına onu ver
ÇOCUĞU SOKAKTA BEKLEYEN TEHLİKELER
Fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalma.
Cinsel istismara maruz kalma.
Eğitim imkanlarından mahrum kalma.
Suça yönelme,işleme veya suça maruz kalma.
Ailesinden ve çevresinden kopma. v.s.
Sigaranın yanı sıra uçucu ve uyuşturucu maddelere bağımlılık geliştirme.
UNUTMAYALIM Kİ !!!
Çocukların sokakta yaşamalarında , evlerinden uzaklaşmalarında bizlerin yanlış tutum ve davranışları da etkili olmaktadır.
Sokaktaki çocuklara para vererek mal veya hizmet satın alarak onların sadece sokakta kalmalarını ve geleceklerinin çalınmasını desteklemiş oluruz
Gönderilme zamanı: 24 Oca 2007, 01:23
gönderen Ati10
Eline sağlık ogün, çok yararlı bilgiler bunlar...

Gönderilme zamanı: 24 Oca 2007, 14:48
gönderen Ati10
genç bir ses yükselmiş beyin fırtınasında... güzel değerlendirmelerin için teşekkürler emoş

gençlerin değişik evrelerde karşı karşıya geldiği sorunlara dikkat çekmişsin..
geçektren de gerek lise ve öncesi dönemlerde gerek üniversite hayatı yada hiç bu hayatı yakalayamayanların içinde bulundukları ortamlarda, gerekse üniversite sonrasında farklı farklı sorunlar gençleri bekliyor..
bu sorunların bir kısmı da senin dediğin gibi ailenin gençlerin geleceği ile ilgili kararlara hükmetme isteği, kısıtlamalar.
anne-babaların koruma ve yönlendirme çabası içinde aksine koruyamama gibi sonuçlara neden olma örneklerini sıkça görüyoruz..
bu noktada anne ve babaların bazı kararları çocuklarına bırakmaları ama herşeyden önemlisi korumacı ve baskıcı bir davranış modeli yerine onların kişilikli bir fert olması için gerekli bilinci ve bilgiyi vermeye çalışmaları çok daha önemli olacaktır..
bu başarılabilirse, güven veren bir kişilik bir yönlendirmeye gerek kalamadan genellikle doğru adımlar atabilecektir..
bu aşamalarda sorun sadece anne-baba ve genç iletişiminde değil tabii ki.. başka sorunlarda var..
sanırım diğer arkadaşlarımızdan bunlara da değinen olacaktır..
Gönderilme zamanı: 24 Oca 2007, 16:25
gönderen benderya
genç bir üyemizin yazması iyi olmuş tabii bir de onların bakış açısını görelim değil mi?
sınavlar gerçekten büyük bir dert ve en güzel çocukluk,gençlik çağları sınav stresiyle sürekli ders çalışmakla geçip gidiyor eğitim sistemimizde büyük yanlışlar var ne yazık ki...
aileler çocukları korumak adına mesleğine karar veriyorlar doğru...bize de yapıldı bu hala da kızarız ama biz yapmayacakmıyız? garantisini veremem ne yalan söyleyeyim seçimlerini iyi ve mantıklı yapabilecek gençler yatiştirmek hedefimiz olmalı belki de o zaman ortayı bulmak daha kolay olabilir
çocuklarımızı,sevgi ve ilgimizle çok boğup,her istediğine ulaşan bireyler yaparsak bir süre sonra doyumsuz bir kişi çıkacaktır karşımıza bunun sınırını da doğru koyabilmeliyiz
yazdıklarım pek bir bütünlük içinde olmadı sanırım kusura bakmayın pek toparlayamadım

yine dönerim konuya 8)
Gönderilme zamanı: 28 Oca 2007, 23:20
gönderen benderya
bu kadar mı?

Gönderilme zamanı: 29 Oca 2007, 12:23
gönderen Ati10
Gençlerin sorunlarına devam edelim..
Bir kaç soru:
anne-babası ayrılmış çocuklarda bu boşluğun yarattığı olumsuzluklar var mıdır? yoksa hiç hissettirilmeden gençlik dönemi atlatılabilir mi?
anne-babası ayrılmış çocuklarda eşlerden birinin yeniden evlenmesi halinde eve dışarıdan gelen yeni anne yada babanın çocuklarla iletişimi üzerine ne düşünüyorsunuz?